Kıyamet Ve Alametleri

Ebu'z-Zübeyr, Hz. Câbir radıyallahu anh'tan naklediyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bugün doğmuş (canlı olan) hiçbir nefis yoktur ki, yüz sene sonra ölmemiş olsun." (Râvi der ki:) "Bununla ömrün kısalması kastedilmiştir." Müslim, Fezailu's-sahâbe 218, (2538); Tirmizi, Fiten 64, (2251).

Esmaü'l Hüsna

Allah الله Kendisinden başka ilah olmayan "O" ilah. El-İlah'dan türemiştir.Diğer isimleri kapsar.

Namaz Ve Abdest

Namaz Müminlerin Miracıdır. - Secde hâli kulun ALLAH`a en yakın olduğu hâldir - Abdest insanın abdest organlarındaki kirleri temizlediği gibi günah kirlerinden de temizler

Dualar

Kim, Müslüman Kardeşinin Arkasından Dûa Ederse, Melekler, Dûa Eden Kişi İçin De Âmin! Aynısı Sana Da Olsun! Derler…

Hadis-i Şerifler

Ebu Sa'îd İbnu Mâlik İbni Sinân el-Hudrî (radıyallahu anh) hazretleri demiştir ki: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular: "Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimse ateşten çıkacaktır." Ebu Sa'îd der ki: "Kim (bu ihbarın ifade ettiği hakikatten) şüpheye düşerse şu ayeti okusun: "Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz..." (Nisa, 40). Tirmizî Sıfatu Cehennem 10, (2601). Tirmizî hadis için "sahihtir" demiştir.

19 May 2008

Risale aşılmayı değil açılmayı bekliyor


M. KARABAŞOĞLU: En başta, ‘iş icabı’ okuduğum bütün kitapları aynı zamanda ‘keyif alarak’ okuduğumu belirtmek isterim. Okuduğum her kitaptan birşeyler öğrendim; her bir okumamdan bir keyif aldım. Maamafih, okumak istediğim halde, ‘iş icabı’ okumalarımın yoğunluğu yüzünden henüz okuyamadığım uzunca bir liste de zihnimde ve kütüphanemde bekliyor.
Risale-i Nur dışında, haz duyarak okuduğum edebiyat metinlerine gelince; üniversite yıllarında Balzac’ı büyük bir keyifle okumuştum. 80’li yıllarda, üslub arayışım içinde, Roger Rosenblatt’ın İngilizce denemelerini dikkatle ve keyifle okudum. Sonra Goethe, Hâfız-ı Şirazî, Rilke, Eliot, Thoreau ve Hermann Hesse’yi keşfettim.
Sosyal bilimler alanında ‘iş icabı’ okumalarım o kadar yoğun idi ki, ayrıca bir ‘okuma’ya ayıracak zaman bulamadım. ‘İş icabı’ okuduklarım içinde ise

Harama Bakmak Unutkanlık Yapar

Risâle-i Nur talebelerinden bir genç hâfız, pek çok adamların dedikleri gibi dedi: "Bende unutkanlık hastalığı tezayüd ediyor, ne yapayım?"

Ben de dedim:

Mümkün oldukça nâmahreme nazar etme. Çünkü rivayet var. İmam-ı Şâfiî'nin (ra) dediği gibi, “Haram-ı nazar, nisyan verir.”

Evet, ehl-i İslâmda, nazar-ı haram ziyadeleştikçe, hevesat-ı nefsaniye heyecana gelip, vücudunda su-i istimalâtla israfa girer. Haftada birkaç defa gusle mecbur olur. Ondan, tıbben kuvve-i hâfızasına zaaf gelir.

İmam-ı Gazali

Hayatı

İran’ın Tus şehrinin Gazal kasabasında 1058 (h.450) yılında doğdu.Babası fakir ve salih bir zattı. Âlimlerin sohbetlerinden hiçayrılmazdı. Elinden geldiği kadar, onlara yardım ve iyilik eder vehizmetlerinde bulunurdu. Âlimlerin nasihatini dinleyince ağlar veAllahü teâlâdan kendisine âlim olacak bir evlat vermesini yalvararakisterdi. Babası yün eğirip, Tus şehrinde bir dükkanda satardı.Vefatının yaklaştığını anlayınca, oğlu Muhammed Gazali’yi ve diğer oğluAhmed’i hayır sahibi ve zamanın salihlerinden bir arkadaşına, birmiktar mal vererek vasiyet etti ve ona dedi ki:

Abdullah El-Harari

Abdullâh el-Hararî eş-Şeybî el-Abderî İslam alimi, muhaddis. Yaklaşık olarak 1328 H. /1910 R. yılında Harar şehrinde doğmuştur. Küçük yaştan beri kendisini İslâmi bilgileri öğrenmeye vermiş, yedi yaşındayken Kur’anı kerim’i tertilen ezberlemiştir. İslâmî ilimlerin tahsilini beynelmilel düzeyde sürdürmüştür. Vehhabilere karşı yaptığı kuvvetli ilmî reddiyelerle ün kazanmıştır. Matbu ve elyazması eserlere vakıf olduğu, bunlardaki uyuşmazlıkları hafızasını kullanarak bulup düzelttirdiği anlatılır.

Vehhabilere karşı yaptığı reddiyelerle ün kazanmıştır.

Abdülhakim Arvasi

Abdülhakîm Arvâsî (1865 - 1943) Sünnî, İslam âlimidir.

Hayatı

Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında yaşamıştır. Seyyiddir. Van'ın Başkale kazasında doğmuştur. Seyyid Fehîm Arvâsî'den eğitim almıştır. Arvâsî, dini ve dünyevi ilimlerde geniş bilgi sahibiydi. Dört mezhebinde fıkh bilgilerinde mâhirdi. Van'da 30

Abdülkadir Geylani

Abdülkadir Geylani (Arapça: عبد القادر الجيلانى 'Abd al-Qadr Jīlānī, Farsça: عبد القادرگیلانی Gīlānī ; 1166-1066), İslam bilgini. Kadiri tarikatının kurucusudur.

Muhyiddîn, Kutb-i Rabbânî, Kutb-i a'zam, Gavs, Gavs-ül a'zam, Sultân-ul-evliyâ (evliyaların sultanı) olarak da anılır. Künyesi Ebu Muhammed'dir. Babası Ebu Salih bin Musa Cengidost'tur. Müslümanlara göre Muhammed'in torunu Hasan'ın oğlu Hasan-ı Müsenna'nın oğlu Abdullah'ın soyundandır. Annesinin ismi Fatıma, lakabı Ümm-ül-hayr olup o da peygamber soyundan gelmektedir. Bundan dolayı hem Seyyid hem de Şerif'tir.

Yetim Kızı

Celaleddin Ada - Can Ahmedim

Yusuf İslam - A Is For Allah

Seyidin Nebi

Zekâtın hesap günü


Her ibâdeti yaparken, o ibâdetin farzlarına, şartlarına dikkat etmek, bu şartları, farzları öğrenmek lâzımdır. Zekâtın da, farzı ve ba'zı şartları vardır. Zekât verebilmek için, herşeyden önce, dînen zengin olmak, yâni nisâbâ mâlik olmak lâzımdır. Nisâb, aslî ihtiyaçların dışında 96 gram altın veya bunun karşılığı paraya, ticâret malına mâlik olmaktır. Bu miktara ulaşmıyan kimse, dinen zengin sayılmaz ve kendisine zekât vermek farz olmaz.

Zekat


İslâmın beş şartından dördüncüsü zekât vermektir. Hicretin ikinci yılında oruçtan önce farz olmuştur. Mal ile yapılan ibadettir.

Zekât, dini ölçülere göre zengin olan müslümanların seneden seneyemalının ve parasının kırkta birini fakir olan müslümanlara vermesidir.

Zekâtın Faydaları

Oruç ve Faydaları

Ramazan ayında oruç tutmak İslam'ın beş şartından biridir. Oruç, niyetederek tan yerinin ağarmasından itibaren güneş batıncaya kadar yememek,içmemek ve cinsi ilişkide bulunmamak suretiyle yerine getirilen biribadettir.

Peygamberimiz oruç tutanlar için şu müjdeyi veriyor: "Kim inanarak ve mükafatını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır."(El-Buhari, Savm:7)
Oruç,ancak Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için tutulur. Oruç, iyi birirade terbiyesidir: İnsanlara iyi huylar ve ahlak güzelliği sağlar,insanı olgunlaştırır. Oruç, aynı zamanda müslümanı günah işlemekten vecehennem ateşinden koruyan bir kalkandır. Acıma duygusunu geliştirir,sağlığımızın korunmasına

Fıtır Sadakası


Borcundan ve aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı malı (80.18gr. altın) veya onun değerinde parası olan müslümanın fıtır sadakasıvermesi vacipdir. Buna kısaca "Fitre" denilir. Fıtır sadakasının vacipolması için zekâtta olduğu gibi malın üzerinden bir yıl geçmesi veartıcı nitelikte olması şart değildir.

Fitre, Ramazan ayındafakirlere verilen bir sadakadır. Bayramdan önce verilmesi iyidir.Bayram günü veya daha sonra da verilebilir. Dini ölçülere göre zenginolan kimsenin, hem kendisinin, hem de erginlik çağına